Bu ne biçim soru diyebilirsiniz. Ancak futbol oyunu tamamen bir FİZİK oyunudur. Zirai bu oyunda futbolcuların fiziki kondisyonları her şeyden önemlidir. Ayrıca topun, oynandığı sahanın, zeminin, o sıradaki rûzgar, nem, ısı, güneşin, topa vuran futbolcu ayağının, ayak, baldır ve kalça kaslarının, çalım atarken bütün vücut kaslarının durumları fiziksel faktörlerine bağlıdır.
Yürürlükteki “Futbol Oyun Kuralları Kitabı” ‘nın “Serbest Vuruşlar” ‘la ilgili olan 13 maddesi gereğince; “Hücum eden takım lehine rakip kale alanı içinde verilen endirekt serbest vuruş, kale çizgisine paralel olan kale alanı çizgisi üzerindeki, ihlalin yapıldığı yere en yakın noktadan yapılır.”
Daha önce Beşiktaş’ ın kazma oyuncuları ile makaleler yazmıştım. Bunların başında Necip, N’ Sakala, Velington…. gibi oyuncular geliyordu. Sağ olsun Sergen, Alanyaspor’ un en kötü iki oyuncusu olan N’ Sakala ile Velington’ u önerip transfer ettirmişti
Tabii ki Valerien İsmael için çalıyor. Dikkat ediniz, üçüncü defa çaldığında mutlaka gidecektir! Bunun lamı cimi yoktur. Önemli olan benim gibi, BJK’ nın galip geldiği maçtan sonra böyle bir makaleyi yazabilmektir.
Futbol aynı zamanda bir AKIL oyunudur. Ancak futbolculara fizik dersi gibi akıl dersi verilemez. Bu özellik genetiktir ve gelişme çağında disiplin ile geliştirilebilir. Bu sebeple akıllı kimseler tarafından oynanmalıdır. Böyle olursa tadına doyum olmaz.
O zaman bunu nasıl sağlayabiliriz? Koskoca adamlara “Gelin bakalım, sizlere zekâ testi yapacağız” deyin bakalım, neler olur. İsyan çıkar ve de hakaret davaları açılır.
Yaklaşık 60 yıldan beri Beşiktaş’ ı bilinçli olarak takip eden önceleri taraftar ve sonraları ise BJK kongre üyesi olarak, rahatlıkla söyleyebilirim ki “ Bu BJK yönetimi benim şimdiye kadar gördüğüm en yetersiz ve de aciz bir yönetimdir”
Futbolcu dediğimiz kişiler, genelde 18-30 yaş arasında olan gençlerdir. Bunların kendilerine göre egoları vardır. Çok genç iseler daha karakterleri tam olarak oturmamış olabilir. Maalesef futbolcular arasına çok yüksek egolu ve hatta psikiyatrik açıdan, psikopat özelliğe meyilli futbolcular mevcuttur. Bu durum sadece Türk futbolu için değil ve fakat dünya futbolu için de geçerlidir.
Bir Kalecinin esas görevi, kalesine gol yememektir. Bu işi yaparken genelde ellerini kullanılırlar. Tabi bazı topları ayakları veya vücutları ile de çıkarabilirler. Bir kalecinin elleri ne kadar büyük ve kolları da ne kadar uzun ise bu işi o kadar kolay yapar.
İnsan tuttuğu takımın oyuncusu cezalı duruma düşerse hiç sevinir mi? Bu oyuncu Velinton olursa valla sevinir, billa sevinir. Bu adam bir BJK kongre üyesi olarak beni üzüyor değil ve fakat kahrediyor.
Rakibi marke eden futbolcunun her şeyden önce, marke edeceği rakip oyuncu ile kendi kalesi arasında durarak bu görevi yapması gereklidir. Maalesef hala bu temel kuralı bilmeden markaj yapan futbolcular vardır. Zira hücum edecek olan rakip oyuncunun kendi kalesine giden yolu iyi veya kötü bir şekilde kapatması gerekir.
Lütfen kendini ve BJK’ ı daha fazla yıpratmadan istifa et ve git! Giderken de, mazide neden daha büyük topçu olamadığının sebeplerini de ara.
Dün akşam Burak’ın kaçırmış olduğu penaltı ve de bazı arkadaşlarımın bu konuda bir yorum yapmamı istedikleri için bu yazımı yazıyorum. Son 15 dakikaya kadar futbol adına hiçbir şey yapamayan bir takım için zaten Portekiz takımı gibi bir takımı elemek esasında hiç de adil değildi. Tabi biz vatan, millet ve Sakarya edebiyatı yaptığımız için, sözde bu takımı eleyecektik!